X

Dijital Pazarlamada Yeni Trendler

Her geçen gün daha çok marka sosyal medyanın gücünü fark ediyor. Sosyal ve mobil mecralara yapılan yatırımlar her koldan artıyor, pasta giderek büyüyor. Sadece reklam yatırımı değil söz konusu olan, yani zaten hazır olan bir sosyal ağa ya da bir mobil uygulamaya yönelik reklam kampanyası oluşturmaktan bahsetmiyoruz. Buna paralel olarak, yeni sosyal ağların, uygulamaların, fikirlerin doğması ve gelişmesi için de yatırımlar yapılıyor. Hem de yüzlerce kat fazla meblağlar ödenerek… Kısacası bir büyü-büyü durumu söz konusu.

Geçtiğimiz yıllarda markalar önce Facebook, sonra Twitter üzerinden reklam yapmanın inceliklerini keşfetti. Spam’dan ileriye gidemeyen amatör paylaşımlardan, yüz binlerce kişilik etkileşimler yaratan viral kampanyalara kısa sürede ulaşıldı. Elbette tek gelir kaynakları reklam verenler olan sosyal ağlar da bu gelişim sürecine her  türlü katkıyı sundu. Ancak markaların en büyük eksikleri, sosyal medya üzerinden (aracılığıyla) satışlarını bir türlü istedikleri kadar arttıramıyor olmalarıydı. Twitter’ın uygulamaya koyduğu, Facebook’un ise gün saydığı “satın alma düğmeleri” bu derde derman olacak mı?

Bugün dijital ortamda karşımıza hangi reklamın, hangi ürünün çıkıp çıkmayacağına Google ve diğer arama motorları karar veriyor. Özellikle Twitter veritabanının da arama motorlarına açılması ile birlikte dijital reklamcılığın yeni silahı sosyal ağ arama motorları olmaya başladı. Facebook, Twitter, Pinterest ve LinkedIn’in zaman içinde birer pazarlama ve satış kanalına dönüşmemesi için hiç bir engel yok.

Bu dörtlü içinde Facebook’u şimdilik kimse tahtından edemez, hatta öyle ki, internet devi, online video izlenme konusunda geçtiğimiz ay bir başka internet devini, Youtube’u bile geride bıraktığını duyurdu. Üstelik geçen yıl satın aldığı Microsoft’un online reklam ölçüm servisi Atlas Suit, mobil video ağı LiveRail ile ve kendi sahip olduğu 1 milyardan fazla kullanıcının gücüyle Facebook kuralları kendi belirlemeye başladı bile…. Uzmanlar Facebook’un bu önlenemez yükselişinin kötü bir sonucuna işaret ediyor. Facebook, müşteri kitlesi genişledikçe markaların bu kitleye erişimini daha da sınırlandıracak ve markalardan daha fazla satın alma yapmalarını isteyecek. Markalar da bu yüzden Facebook’u tamamen terk etmeden, alternatif mecralara da yönelecek. Özellikle mobil platformlara. Vine, Instagram ve silinebilir kısa mesajlarıyla gençler arasında popüler olan SnapChat bunlardan ilk akla gelenleri.

Evet mobil önemli. Çünkü araştırmalara göre akıllı cep telefonu sahiplerinin %34’ü internete sadece telefonlarından giriyor. Akıllı telefonların işlemci hızları, hafızaları ve ekranları genişledi. Artık telefonlar bilgisayarların, laptopların hatta tabletlerin yerini almaya başladı.

Peki insanlar akıllı telefonları ile ne yapıyor? Bu sorunun onlarca yanıtı var ama en geçerlilerinden biri “video izliyor” olmalı. Az önce Facebook’un aylık video izlenme sayısı açısından Youtube’u bile geride bıraktığını söylemiştik. Ancak video için tek alternatif bu ikisi değil elbette; bu aralar yedişer saniyelik Vine ve Instagram videoları ile GIF’ler de çok popüler. Özellikle Twitter’ın GIF formatını desteklemeye başlaması ile biz orta yaşlılar, eski bir dostumuza yeniden kavuştuk. (Tam da 90’lardaki o GIF facialarını ne güzel unutmuşken hem de…)

Bütün bunlar bir yana, dijital ortamların yıldızı her zaman olduğu gibi içerik. Zira biliyorsunuz ki, içerik kraldır. Dünyaya BuzzFeed ile yayılan zaman tüneli şeklindeki içerikler, eğlenceli ve interaktif anketler, “falanca konu hakkındaki en iyi 10 twit” ya da “en iyi 10 caps” gibi maddeler halindeki listeler hem okurların ilgisini çekiyor, hem sosyal medyada bolca paylaşılıyor ve etkileşim alıyor, hem de yaratıcı reklam kampanyalarına son derece müsaitler.

Kategoriler: Ortaya Karışık