- WhatsApp’a geleceği duyurulan yeni bir özellik sosyal medyada infiale neden oldu. Daha da korkuncu, WhatsApp’ın üzerinde çalıştıklarını duyurdukları bir başka özellik : Nice yuvalar yıkacak olan “Kim Kiminle Yazışıyor?” bildirimi.
- Facebook yeni bir güncelleme ile kendini tutamayıp (ya da sarhoşken gaza gelip) eski sevgiliye laf sokmalı paylaşım yapanların da, stalker ex-aşkların da dertlerine derman olacak. Buna göre kişiler paylaşım yaparken, bunları kimlerin göremeyeceğini de seçebilecek, istemedikleri kişilerin paylaşımlarını ana ekranlarında görmeyecek ve geriye dönük paylaşımlarındaki etiketleri kaldırabilecek.
- Dünyayı şok eden Paris saldırılarından önce teröristlerin kendi aralarında nasıl iletişim kurduğu, istihbarat örgütleri için önemli zira bu şekilde teröristlere ve bağlantılarına ulaşabilirler. Bu konudaki bir iddia ise kimsenin onları aramayı akıl edemeyecekleri bir yerden, Sony Play Station’ların oyuncular arası mesajlaşmaya olanak sağlayan servisinden haberleştikleri. Öte yandan şüphelerin en yoğunlaştığı iletişim mecrası ise şifreli mesajlaşmaya olanak sağlayan Telegram. Bu uygulama üzerinde IŞİD propaganda kanallarının olduğu zaten biliniyordu ancak katliam planı burada mı yapıldı, o belli değil. Telegram tabi ki söylentiler ayyuka çıkınca müdahale etti ve tüm IŞİD bağlantılı kanalları sildi, kullanıcıları banladı (ve şüphesiz IP bilgilerini de istihbarat örgütlerine çoktan verdi.)
- Bu kişi ise Paris saldırılarının sanal mağduru. Çünkü kendisini çekip paylaştığı bir selfie, kimliği belirsiz trollerin elinde oyuncak olmuş ve vücuduna bomba bağlamış şekilde Photoshop’lanan fotoğrafı Fransız gazetelerine bile basılmış.
- ABD’de 25 yaşındayken hapse giren ve tam 44 yıl sonra bu yıl, 69 yaşındayken serbest kalan vatandaşın “dış dünya” şokuna şahit olun. Telefonlarına bakarak, mesaj yazarak yürüyen ve yola bakmayan insanlar, binaların cephelerindeki led ekranlar, herkesin kulağındaki kulaklıklar ve daha milyonlarca detay, bu garip zaman yolcusunu şok etmeye yetmiş.
- Eğer bilim insanlarının çalışmaları umdukları gibi giderse, 2020’de böbrek nakli beklemek ya da diyaliz tedavisi gibi durumlar tarihe karışacak.
- Akıllı saatler ve bileklikler ile bir süredir biyolojik verilerimizi zaten takip ediyoruz ama bir grup girişimci, ki asıl meslekleri dövmecilik, bunu bir adım ileriye taşımışlar : dövme şeklinde derinin üstüne işlenen alıcılar ile nabız, vücut ısısı gibi verileri ölçmek. Bundan sonraki adım ise derinin altına yerleştirilecek alıcılar. Haliyle bu da bizleri birer robot-insan yapmak için ilk adım.
- Dünyanın en büyük ikinci gıda üreticisi firması olan Pepsi, kendisinden en son beklenen ürün çeşidiyle sektörü şaşırttı. Pepsi, kendi ismini taşıyan akıllı telefonunu tanıttı. Evet, akıllı telefon. Pepsi P1 ismini taşıyan akıllı telefon 5.5 inç HD ekrana, 13 MP kamera, 2 GB RAM, parmak izi okuyucusu ve 4G desteğine sahip. Fiyatı ise sadece 110 dolar. Android tabanlı Pepsi P1 şimdilik sadece Çin pazarında satılacak.
- Online taksi durağımız Uber, toplu taşımacılık konusuna da el atıyor : 1 Kasım seçimlerinde engelli ve yaşlıları sandığa taşıyarak hayır dua alan firma, şimdi de etkinliklere yolcu taşıyacak.
- Markalar sosyal medyada daha çok tanınmak, tüketicileri ile ve potansiyel müşterileri ile daha çok etkileşime girmek, daha etkili ve ucuz reklam yapabilmek için her yolu denerken, pek azı istenen başarıyı yakalayabiliyor. Peki tüketiciler bir markayı neden takip eder, daha önemlisi takibi neden bırakır? Araştırmışlar.
- Kamu kurumları sosyal medyayı az ve verimsiz kullanıyor diye şikayet ederiz ancak bunun istisnai örnekleri de var. Örneğin Kültür ve Turizm Bakanı’na Twitter’dan gönderilen bir yakınma, hemen ertesi gün cevap bulmuş. Tarihi mezar taşlarının bakımsız kaldığını ve kırıldığını twitleyen vatandaş, hemen ertesi gün mezarlığa müdahale eden uzmanları görünce kendisi de inanamamıştır herhalde.
- Apple, yeni dev iPhone ve iPad modelleri ile, cihazlarının daha “üretici” kullanılmalarının önünü açtı. Özellikle iPad Pro, dev ekranı, stylus kalemi ve klavyesi ile ofis kullanımına göz kırparken, Dropbox da bu pası havada yakalamış. Bundan sonra Dropbox’da yüklü olan PDF dökümanlarınızı iPad ve iPhone’larınız ile açıp düzenleyebilmeniz mümkün.
- Bu arada iPad Pro’lar Türkiye’de satışa çıktı. Başlangıç fiyatı ise 3000 TL. Etkileyici özellikleri göz önüne alınırsa, çok da pahalı denemez.
- Hem iPhone sahibi olup, hem onu klasik şıklığınızın bir parçası haline getirmek mi? Mümkün.
- Hem iPhone 6s sahibi olup, hem de 1980’lerden gelmiş gibi görünmek de mümkün.
- Haftanın “iyi ki bloglar var” dedirten yazıları : Microsoft İlletinden Bir Kurum Nasıl Kurtuldu? ve Küçük Mavi Tick – WhatsApp ve Hiç Oluşumuz.
- Geekyapar, video oyunlarının en cefakar, çilekeş hayvan kahramanlarını derlemiş.