Teknoloji ve Trend Bülteni (14)

Tarih: 4 Ocak 20165 Ocak 2016 Yazar: Ali Gökhan

Yılbaşı gecesi çökerek milyonları noel baba şapkalı, düdüklü, kar manzaralı ve eğlence masalı paylaşımlar yapmaktan kurtaran WhatsApp, görüntülü konuşma özelliğini çok yakında devreye sokacakmış.

Teknoloji tarihinin en istilacı virüsü ortaya çıktı.
Virüs öyle olmaz, böyle olur. Geçen hafta daha önceki yıllarda olduğu gibi Facebook’ta bir furya başladı. Kopyala yapıştır bir “sözleşme şartları” ihtarnamesi tüm teyze-dayı hesaplarına yayıldı, sonra sanal çöplüğe karıştı gitti. Elbette bunun aslı astarı yoktu.
Twitter artan trollük ve İslamcı terör vakalarına karşı radikal bir adım atmaya hazırlanıyor. Sitenin en büyük avantajlarından “anonimliği” tarihe gömecek yeni uygulamada, kullanıcılardan cep telefonu ile mobil onay istenecek.
Anonimlik hakkında başka bir haber ise Google cephesinden. Arama devinin kendisi hakkındaki bir haberi sonuç sayfasından çıkarmaması üzerine dava açan Amerikalı, 100 bin dolar tazminat kazandı.
Sosyal medyada ne paylaştığımız gerçekten önemli. Deniz Ergürel’in keşfedip bloglaştırdığı bu olayda, nöbet yerinden Instagram paylaşımı yapan bu asker “geotagging” özelliğini açık bırakınca, haritada kabak gibi meydana çıkmış.
Sosyal medya siteleri 16 yaşından küçüklere yasaklanacak mı?
Yeni bir yıla girdik girmesine ama bir önceki yılın muhasebesi devam ediyor. Yaklaşık iki haftadır da gündemimizi bu konuda yapılmış derleme ve özetler işgal ediyor. Örneğin Erman Taylan 2015’te en başarılı bulduğu iOS ve OSX uygulamalarını şöyle saymış.
2015’te Google’da en çok bu kelimeler aranmış.
Haftanın “İyi ki bloglar var” dedirten yazısı : İnternette Size Uygun İçeriğe Rastlama Rehberi
Ülkemizde de satılmaya başlanan iPad Pro’ların ekranı devasa, çözünürlüğü göz yakıyor. Elbette işlediği imaj dosyaları da dev boyutlarda. Peki bu dosyalarla hangi fotoğraf düzenleyici uğraşacak?
Bu arada Adobe, Instagram’cıların yüzünü güldürdü.
İletişimin artmasıyla birlikte önce sözcükler kısaldı, sonra harfler yerini grafiklere bıraktı. Teknoloji gelişti ama biz mağara insanları gibi resimlerle haberleşir olduk. Bu kadar çok kullanılan emojilerin de gelişip çeşitlenmemesi düşünülemezdi. Örneğin Finlandiya, ülkesine özel emojiler tasarladı, Apple sarı, kızıl ve siyahi ırkları da emojileştirdi derken, Kim Kardashian’ın da kendisine özel emojileri oldu.
iPhone ve iPad’de hiç kullanmadığımız ama ön yüklü olarak gelen Apple uygulamalarını ana ekrandan nasıl kaldırırız?
Uzaktan kumandalı otomobil ya da tekne yarıştırmak çok eskide kaldı. Şimdi moda gökyüzünde drone yarıştırmak.
Eğer hala izlemediyseniz, hatta önceki bölümleri de izlemediyseniz hayat kurtaracak bilgi : Star Wars serisi hangi sırayla izlenmeli?
Star Wars robotsuz olmaz. Robot demişken… Disney’in yeni ürettiği robot düz duvara tırmanıyor.
Aylardır fragmanlarıyla sabırsızlandığımız Sherlock’un yeni özel bölümünü 1 Ocak akşamı izledik. Peki ya bu fragmana ne buyrulur?
Bir fragman da Kötü Kedi Şerafettin’den.
Eğer yeni yıl hediyesi işini ihmal edenlerdenseniz, şu çok kullanışlı tablet ve telefon kılıflarına göz atabilirsiniz. Ancak dikkat, ÇOK PAHALI!

Teknoloji ve Trend Bülteni (13)

Tarih: 16 Aralık 2015 Yazar: Ali Gökhan

Haftanın en önemli haberi şüphesiz Twitter tarafından yapılan bir uyarı oldu. Twitter, kullanıcılarına “hesaplarının hükümet destekli korsanlarca ele geçirilmiş olabileceğini” duyuran birer uyarı mesajı yolladı. Sosyal medya tarihinde bir ilk olan bu uyarı, aynı zamanda bir bilişim devinin hükümetlere açıkça meydan okuması anlamına da geliyor.
Yıl sonu demek, yılın “en”leri demek. İşte derlememize başlıyoruz :

Facebook yılın en çok ziyaret edilen mekanlarını sıraladı.
2015’in modaları, trendleri.
Youtube’un gözünden 2015.
2015’te Google Play’in en popüler uygulama ve oyunları.
2015 Spotify özetiniz.
2015’te Twitter’a neler damga vurdu?
IMdb’ye göre 2015’in en beğenilen filmleri.
Bu kadar geri gitmişken, biraz daha geri gidelim. Ünlü sitelerin ilk paylaşımları.

Gelelim güncel meselelere… iOS 9.2 güncellemesi geçtiğimiz hafta yayınlandı. Göze çarpan yenilikler, Apple Music uygulamasında çevrimdışı şarkı kaydetme, liste yapma, büyük dosyalar gönderebilmek için Mail Drop eklentisi ve Apple News iyileştirmeleri…
iPhone telefonlar için en büyük kullanıcı şikayeti bataryadan geliyor. Şarj ömrü küresel bir dert. Apple da hem bu tepkilerden bıkmış olacak, hem de krizi fırsata çevirmiş isteyecek ki, kendi bataryalı kılıfını üretti. Üretmez olaydı.
WhatsApp, Android kullanıcıları için yeni emoji paketi güncellemesi duyurdu.
Facebook ise işletmeler için Facebook Messenger servisini tanıttı. Böylece kurumsal kullanıcılar, internet sitelerine Facebook Messenger butonu ekleyecek, bu buton sayesinde müşterileri ya da ziyaretçileri mesaj gönderip, soru sorabilecek. Kısacası Facebook Messenger “canlı destek” hizmeti görecek.
Dizi severlerin iki yıllık özlemi sona eriyor. Sherlock dizisinin yeni özel bölümü 1 Ocak 2016 günü yayınlanacak. Heyecan dorukta, ardı ardına yeni fragmanlar gelmeye devam ediyor.

Dünyanın en küçük 4K kamerasıyla tanışın.
Yılbaşı için ne hediye alsam diye düşünüyorsanız, şu alternatiflere göz atın.

Teknoloji ve Trend Bülteni (12)

Tarih: 1 Aralık 2015 Yazar: Ali Gökhan

WhatsApp’a geleceği duyurulan yeni bir özellik sosyal medyada infiale neden oldu. Daha da korkuncu, WhatsApp’ın üzerinde çalıştıklarını duyurdukları bir başka özellik : Nice yuvalar yıkacak olan “Kim Kiminle Yazışıyor?” bildirimi.
Facebook yeni bir güncelleme ile kendini tutamayıp (ya da sarhoşken gaza gelip) eski sevgiliye laf sokmalı paylaşım yapanların da, stalker ex-aşkların da dertlerine derman olacak. Buna göre kişiler paylaşım yaparken, bunları kimlerin göremeyeceğini de seçebilecek, istemedikleri kişilerin paylaşımlarını ana ekranlarında görmeyecek ve geriye dönük paylaşımlarındaki etiketleri kaldırabilecek.

Dünyayı şok eden Paris saldırılarından önce teröristlerin kendi aralarında nasıl iletişim kurduğu, istihbarat örgütleri için önemli zira bu şekilde teröristlere ve bağlantılarına ulaşabilirler. Bu konudaki bir iddia ise kimsenin onları aramayı akıl edemeyecekleri bir yerden, Sony Play Station’ların oyuncular arası mesajlaşmaya olanak sağlayan servisinden haberleştikleri. Öte yandan şüphelerin en yoğunlaştığı iletişim mecrası ise şifreli mesajlaşmaya olanak sağlayan Telegram. Bu uygulama üzerinde IŞİD propaganda kanallarının olduğu zaten biliniyordu ancak katliam planı burada mı yapıldı, o belli değil. Telegram tabi ki söylentiler ayyuka çıkınca müdahale etti ve tüm IŞİD bağlantılı kanalları sildi, kullanıcıları banladı (ve şüphesiz IP bilgilerini de istihbarat örgütlerine çoktan verdi.)
Bu kişi ise Paris saldırılarının sanal mağduru. Çünkü kendisini çekip paylaştığı bir selfie, kimliği belirsiz trollerin elinde oyuncak olmuş ve vücuduna bomba bağlamış şekilde Photoshop’lanan fotoğrafı Fransız gazetelerine bile basılmış.
ABD’de 25 yaşındayken hapse giren ve tam 44 yıl sonra bu yıl, 69 yaşındayken serbest kalan vatandaşın “dış dünya” şokuna şahit olun. Telefonlarına bakarak, mesaj yazarak yürüyen ve yola bakmayan insanlar, binaların cephelerindeki led ekranlar, herkesin kulağındaki kulaklıklar ve daha milyonlarca detay, bu garip zaman yolcusunu şok etmeye yetmiş.
Eğer bilim insanlarının çalışmaları umdukları gibi giderse, 2020’de böbrek nakli beklemek ya da diyaliz tedavisi gibi durumlar tarihe karışacak.
Akıllı saatler ve bileklikler ile bir süredir biyolojik verilerimizi zaten takip ediyoruz ama bir grup girişimci, ki asıl meslekleri dövmecilik, bunu bir adım ileriye taşımışlar : dövme şeklinde derinin üstüne işlenen alıcılar ile nabız, vücut ısısı gibi verileri ölçmek. Bundan sonraki adım ise derinin altına yerleştirilecek alıcılar. Haliyle bu da bizleri birer robot-insan yapmak için ilk adım.

Dünyanın en büyük ikinci gıda üreticisi firması olan Pepsi, kendisinden en son beklenen ürün çeşidiyle sektörü şaşırttı. Pepsi, kendi ismini taşıyan akıllı telefonunu tanıttı. Evet, akıllı telefon. Pepsi P1 ismini taşıyan akıllı telefon 5.5 inç HD ekrana, 13 MP kamera, 2 GB RAM, parmak izi okuyucusu ve 4G desteğine sahip. Fiyatı ise sadece 110 dolar. Android tabanlı Pepsi P1 şimdilik sadece Çin pazarında satılacak.
Online taksi durağımız Uber, toplu taşımacılık konusuna da el atıyor : 1 Kasım seçimlerinde engelli ve yaşlıları sandığa taşıyarak hayır dua alan firma, şimdi de etkinliklere yolcu taşıyacak.
Markalar sosyal medyada daha çok tanınmak, tüketicileri ile ve potansiyel müşterileri ile daha çok etkileşime girmek, daha etkili ve ucuz reklam yapabilmek için her yolu denerken, pek azı istenen başarıyı yakalayabiliyor. Peki tüketiciler bir markayı neden takip eder, daha önemlisi takibi neden bırakır? Araştırmışlar.
Kamu kurumları sosyal medyayı az ve verimsiz kullanıyor diye şikayet ederiz ancak bunun istisnai örnekleri de var. Örneğin Kültür ve Turizm Bakanı’na Twitter’dan gönderilen bir yakınma, hemen ertesi gün cevap bulmuş. Tarihi mezar taşlarının bakımsız kaldığını ve kırıldığını twitleyen vatandaş, hemen ertesi gün mezarlığa müdahale eden uzmanları görünce kendisi de inanamamıştır herhalde.

Apple, yeni dev iPhone ve iPad modelleri ile, cihazlarının daha “üretici” kullanılmalarının önünü açtı. Özellikle iPad Pro, dev ekranı, stylus kalemi ve klavyesi ile ofis kullanımına göz kırparken, Dropbox da bu pası havada yakalamış. Bundan sonra Dropbox’da yüklü olan PDF dökümanlarınızı iPad ve iPhone’larınız ile açıp düzenleyebilmeniz mümkün.
Bu arada iPad Pro’lar Türkiye’de satışa çıktı. Başlangıç fiyatı ise 3000 TL. Etkileyici özellikleri göz önüne alınırsa, çok da pahalı denemez.

Hem iPhone sahibi olup, hem onu klasik şıklığınızın bir parçası haline getirmek mi? Mümkün.
Hem iPhone 6s sahibi olup, hem de 1980’lerden gelmiş gibi görünmek de mümkün.
Haftanın “iyi ki bloglar var” dedirten yazıları : Microsoft İlletinden Bir Kurum Nasıl Kurtuldu? ve Küçük Mavi Tick – WhatsApp ve Hiç Oluşumuz.
Geekyapar, video oyunlarının en cefakar, çilekeş hayvan kahramanlarını derlemiş.

İş dünyasının yeni yardımcıları

Tarih: 29 Kasım 2015 Yazar: Ali Gökhan

Akıllı telefon ve tabletlerin bilgisayarların yerini aldığı ve ellerden düşmediği bu çağda, her saniyesi değerli, her dakikası para demek olan iş dünyasının beylerinin ve hanımlarının bilgisayar başında çakılı kalması düşünülemez elbette. Zaten şu bir gerçek ki, plaza koridorları teknolojinin evriminin ve insanlığa sunduğu avantajların herkesten önce ve sıkı takip edildiği yerler. Yani iPhone yeni bir model çıkardığında ertesi gün yemeyip içmeyip satın alan beyaz yakalı dünyasında bu sadece hava atmaktan ibaret değil. Önyargıları kıralım.

Hepimizin hayatını kolaylaştıran, normalde dakikalar hatta saatler sürecek bir çok işlemi saniyeler içinde yapmamızı sağlayan, dünyayı parmağımızın ucuna küçülten ve pratikleştiren mobil uygulamalar, konu iş dünyası olunca hem zaman, hem de para kazandırıyor, hem de iş gücünden tasarruf ettiriyor.

LinkedIn : İş dünyasının kralı bu uygulama. 300 milyondan fazla üyesi ile dünyanın en büyük profesyonel ağı olan LinkedIn’de, işinizle ilgili yeni insanlarla tanışabilir, iş ya da personel arayıp bulabilir, farklı fikirlerle tanışabilir ve anlaşmalar yapabilirsiniz. LinkedIn profili artık iş dünyasında kartvizit yerine geçiyor. Bu yüzden paylaşımlarınıza dikkat!

Finans Uygulamaları : Ekonomi haberlerini ve borsayı anlık olarak takip etmek bazı iş alanlarında çok önemlidir. Her ne kadar iOS bu desteği verse de, ülkemizde yani IMKB’de işe yaramadığından üçüncü parti uygulamalar tercih ediliyor. En popüler iki tanesi, Bloomberg ve CNBC-E’nin uygulamaları.

Evernote : Gelmiş geçmiş en popüler not alma uygulaması, bu unvanına yakışır biçimde çok yetenekli. Her cihazdan erişebilmeniz ve hangisinden alırsanız alın, notların anında diğerlerinde de senkronize olmasının yanında, yazılı, ekran görüntülü, fotoğraflı, sesli hatta post-it’li notlar kaydedebilir, hatırlatıcılar ekleyebilir, grup olarak çalışabilir, notlarınızı etiketleyerek sınıflandırabilir, aramayla bulabilir, başkalarıyla paylaşabilir, farklı not defterleri oluşturup sistematik çalışabilirsiniz.

Clear : To do list, yani yapılacaklar listesi tutmak için pratik bir uygulama. Listelerinizdeki görevleri tek hareketle işaretleyip silebilir, yapılacaklar listelerinizi diğer cihazlarınızla senkronize edebilirsiniz.

Pocket : Özellikle sosyal medyada gezinirken, örneğin takside giderken ya da kısa bir toplantı arasında Twitter ya da Facebook’ta ana ekrana bakarken karşımıza çıkan bir linki ya da bir videoyu çok merak edip, o an vakit ayıramayacak durumda olduğumuz çok başımıza gelmiştir. İşte Pocket bunun çözümü. İlginizi çeken bir içeriği tek tıkla sonra okunmak üzere kaydediyorsunuz. Tüm cihazlarda birbirine senkronize çalışıyor.

Bunların dışında Basecamp, TeamWorkPM, High Rise gibi iş ve proje/ekip yönetim uygulamaları da iş dünyasının yıldızlarından.

Teknoloji ve Trend Bülteni (11)

Tarih: 11 Kasım 201513 Kasım 2015 Yazar: Ali Gökhan

Eğer siz de bir çok kişi gibi artık haberleri gazetelerden, televizyonlardan ya da haber sitelerinden değil de, bizzat sosyal medyadaki paylaşımlardan takip etmeye başladıysanız, Facebook’un uzun zamandır hedef kitlesindesinizdir demektir. Bu yönde çalışmalar yapan Facebook, “Notify” adını verdiği uygulamasını yakında hizmete sokacak. Facebook Notify’da takip ettiğiniz kaynakların yayınladığı haberler, özel bir timeline ekranında gözükecek. Twitter’ın da bu konuda çalışmalar yaptığı biliniyor.
Emoji dili diye yeni bir dilin varlığından akıllı telefonlarda mesajlaşma uygulamalarını, sosyal medyayı kullanan hemen herkes haberdar. Binlerce yıl önce daha yazı icat edilmeden derdini resimler çizerek anlatan büyük büyük atalarımıza geri döndük, tek farkımız bizim elimizde taş ya da kömür değil, milyarlık iPhone’lar var. Finlandiya, kendine özgü emojiler tasarlayıp dünyaya sunarak bu alanda bir çığır açtı. Böylece “evrensel bir dil olan” emoji diline ilk defa “yerel lehçeler” girdi diyebiliriz. Peki Türkiye kendine özgü emojiler tasarlasa bunlar ne olurdu? Turkcell, kendi anlık mesajlaşma uygulaması olan BİP!’te bir dönem bunu denemişti. Simitli, ince belli bardakta çaylı emojiler…

Online alışveriş günümüzde katrilyonlarca liranın döndüğü ve milyonlarca insanın kullandığı bir yöntem. Her ne kadar hem yeni nesil ödeme ve güvenlik yöntemleri, hem de büyük şirketlerin pazarda geniş yer tutması sayesinde, çoğu zaman fiziki bir mağazadan alışveriş yapmaktan daha az yorucu, daha pratik ve daha ekonomik olan online alışverişte sıkıntılar da yaşanmıyor değil. Bunun bir örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı, ucuza dizüstü bilgisayar satmak vaadiyle bir çok kişiye satış yapan Pcdepo isimli bir internet sitesi önce müşterilerine kapı duvar oldu, daha sonra ise “ürününüzü istiyorsanız kur farkını ödeyin” diyerek üste çıkmaya çalıştı. Mağdur müşteriler olayı yargıya taşıdı.
İyi ki bloglar var” dedirten iki yazı : “Apple Yılda 8.1 Milyar Doları Neden Ar-Ge’ye Harcıyor?” ve “İnternet Seni Annenden Bile İyi Tanıyor”
Geleceğe Dönüş filmi gerçek olmadı, maalesef havada uçan kaykay da… Ama üstüne bastığınızda, bedeninizi doğrulttuğunuz yöne doğru sizi taşıyan laptop boyutunda tekerlekli bir “şey” icat oldu. Ne mutlu!
2016’da vizyona girecek olan bilgisayar oyunu efsanesi War of Warcraft’ın ilk uzun fragmanı yayınlandı ve oyunun milyonlarca tutkunu başta olmak üzere tüm sinemaseverleri heyecana boğdu.

Japon animelerinde sergilenen ve bazen iştah açıcı, bazense “ne yiyor la bunlar?” diyerek izleyenleri meraka sürükleyici yiyecekleri gerçek hayata uyarlamışlar. (Hayal kırıklığı bonusu : O bodur turuncu şeyler havuçmuş.)
Dünyaca ünlü dizileri Türk televizyon ekranlarına taşıyan ve özellikle gençler arasında bir dönem hayli popüler olan CNBC-E, torrent’den, dizi izleme sitelerinden, Popcorn gibi uygulamalardan üst üste yediği darbeleri kaldıramadı ve Türkiye pazarından çekildi.
“Amerikan Uzay ve Havacılık Kurumu NASA, Mars gezegeni hakkında şaşırtıcı keşiflerini -sonunda- dünya ile paylaşmaya başladı. Önce Mars’ta sıvı halde su bulunduğunu açıklayarak bir çok zihinde soru işaretleri yaratan NASA, şimdi de bu su kaynaklarının neden yok olduğuna ve Mars’ın neden dünya gibi yaşama elverişli bir atmosferi olmadığına dair teorisini dünyayla paylaştı. Amerikan politikasını takip edenler, NASA’nın birden bire ketumluğu bırakmasının sebebinin yaklaşan Başkanlık seçimleri ile ve Amerikan bütçesinden NASA’ya ayrılan milyar dolarların hesabıyla ilgisi olduğunu belirtseler de, biz dünyalılar başka ufuklara dair öğrendiğimiz bilgilerden hem memnunuz, hem de kafamıza takılan soru işaretlerinden tedirginiz.
Bu da uzaya dair bir başka merak konusu : Paralel evren keşfedildi mi?

Teknoloji ve Trend Bülteni (10)

Tarih: 4 Kasım 20154 Kasım 2015 Yazar: Ali Gökhan

Merakla beklenen (itiraf edelim, artık o kadar da merakla beklenmiyor ama bu kilişeyi kullanmayı seviyoruz) iPhone 6S ve iPhone 6S Plus sonunda ülkemizde de satışa çıktı. Tabi her zamanki gibi dünya ortalamasının en üstünde, astronomik rakamlarla. iPhone 6S’ın en ucuz modeli 3099 TL, iPhone 6S Plus ise en ucuz 3499 TL.

Bu arada yeni iPhone’larla birlikte duyurulan yeni iOS güncellemesi, popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp’a da yeni bir özellik kattı : hızlı cevap yazma.
Çok konuşulan bir güncelleme de Twitter’a geldi. Radikal bir kararla, sitenin sembollerinden biri olan Fav yıldızını tarihe gömen şirket, onun yerine Facebook’taki gibi Like (Beğen) butonu getirdi. Twitter’ın Like butonu kalp şeklinde ve kullanıcı bastığında minik bir animasyonla selamlıyor. Elbette Fav’ın gidip Like’ın gelmesindeki ana amaç daha çok etkileşim yaratmak. Güncellemeden sonraki ilk saatlerde sosyal medyada dönen geyiklere bakarsak, bu başarıldı da…

TOBB Üniversitesi’nden iki akademisyenin hazırladığı rapora göre 2012 senesinde Türkiye’den Twitter’a mahkeme ve devlet kurumlarından gelen sadece 7 adet içerik sildirme talebi oldu. Bu rakam, 2013 senesinde 9’a, 2014 senesinde ise 663’e çıktı. 2015 senesinin ilk 6 aylık verilerine göre ise Türkiye’den Twitter’a 718 adet içerik sildirme talebi ulaştı. 2015 yılı içerisi dünya çapında Twitter’a en çok içerik sildirme talebiyle başvuran devletin Türkiye olduğu belirtilen raporun detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
Geçtiğimiz ay Ankara’da gerçekleşen ve Türkiye tarihinin en büyük kapsamlı terör eylemi olan bombalı saldırıyı önceden öngören bir şahıs, attığı twitler nedeniyle tutuklandı.
Diyelim ki siz de Twitter’da yazdıklarınızdan ötürü gözaltına alındınız. Bizim gibi 3. dünya ülkeleri için geliştirilen bu uygulamada, bir tuşa basarak önceden belirlediğiniz üç yakınınıza gözaltına alındığınız haberini ve konumunuzu gönderebiliyorsunuz. İndirmek için tıklayın.
Son zamanlarda sosyal medyada “troll” kelimesini sıkça (hatta her şeyde olduğu gibi tamamen asıl anlamından sapmış biçimde) duyuyoruz ama “gerçekten” trollük nedir, nasıl yapılır derseniz, bu bir başyapıt olmuş.
Bir seçimi daha geride bıraktık, bir kaç gün yine oy yüzdelerine, sandalye sayılarına boğulduk. Peki, oy kullandığımız ilde kimin kaç milletvekili çıkardığı nasıl hesaplanıyor hiç merak ettiniz mi? Bu karışık gibi gözüken basit formülü infografiklerle tanıyalım.
30 saniyelik Twitter videoları, 7’şer saniyelik Vine ve Instagram videoları derken, sosyal medyadaki videoların süreleri giderek kısalıyor ve elbette bizlerin de giderek daha yaratıcı olması ve özet düşünmesi gerekiyor. Instagram, Boomerang isimli yeni uygulamasında 1 saniye, evet sadece 1 saniyelik videolar yaratmamızı istiyor.

Facebook hakkında muhtemelen bilmediklerinizi derleyen ilginç bir liste.
NASA’nın yeni geliştireceği uzay aracı, yolunun üstündeki gezegen ve meteorların çekim güçlerinden faydalanarak, galaksi boyunca “boş viteste” gidecekmiş. Bizim gündemimizle, elin oğlunun gündemini karşılaştırmak adına enteresan bir haber.
ABD, Kanada ve 15 farklı ülkenin daha katkıda bulunduğu dev bir teleskop, 2018 yılında uzaya gönderilecek. Bu teleskopun en büyük artısı ise, sivil gözlemcilere ve araştırmacılara da kaynaklarını açacak olması.
NASA tarafından yayınlanan güneşin 4K çözünürlükteki videolarını izlediniz mi?

Teknoloji ve Trend Bülteni (9)

Tarih: 20 Ekim 201520 Ekim 2015 Yazar: Ali Gökhan

Geçtiğimiz hafta yoğun bir ülke gündemi bizi bekliyordu. Ankara’da patlayan bombanın ardından internet sansürü genişledi, hatta Instagram’da bazı kelimelerle arama yapmak bile filtrelendi. Attıkları twitler nedeniyle bazı kişiler, iddialara göre IP bilgilerini doğrudan ABD hükümetinin teslim etmesi sonucu yakalandı ve ardından serbest bırakıldı. Ayrıca geçtiğimiz hafta satışa çıkması beklenen iPhone 6S ve 6S Plus modelleri de ulusal yas nedeniyle bu haftaya ertelendi.
Akıllı telefonlarımızı, tabletlerimizi, hatta artık bilgisayarlarımızı uzaktan güncellemeye alıştık. Ama “akıllı” otomobil Tesla sayesinde hayatımıza yeni bir terim daha girdi : otomobil güncellemesi.

Akıllı telefonunuzu günde kaç kez şarj ediyorsunuz? Araştırmalar en büyük şarj vampirini ortaya çıkardı.
Uzun yıllar sadece Android kullanan bir “teknoloji insanı” iOS‘a transfer olursa neler hisseder? Haftanın “iyi ki bloglar var” dedirten yazısı.
İşletim sistemleri arasında geçişler neyse ki her zaman krizlere neden olmuyor.
Ağaç yaşken eğilir. Avustralya’da okul müfredatlarına kodlama dersi de konulacak.
Bizler eskiden bisiklet jantlarımıza en fazla renkli boncuklar dizer ya da kurdeleler gererdik. Şimdinin gençleri işi büyütmüş.

İş tanımı “uzaydaki tuvaletleri temizlemek” olan bir insanın varlığından haberdar mıydınız? Peki ya Interstaller filmine ilham veren Türk bilim insanından? Sabah Gazetesi’nden Selçuk Eren, güzel bir derleme yapmış.
Milyonları ekran başına bağlayan efsane dizi Sherlock’un yeni bölümü merakla bekleniyor. İlk fragman yayınlandı.

“Derin” pazarlama : Neuro Marketing

Tarih: 14 Ekim 2015 Yazar: Ali Gökhan

Gözünüz kapalı bir biçimde Coca-Cola ve Pepsi’nin tatlarını ayırt edebilir misiniz? Her ne kadar çoğu kişi buna “evet” cevabı verse de, bilimsel deneyler aynı şeyi söylemiyor. Peki neden bir çoğumuz, bu markalardan sadece birini seviyor ve sürekli onu tercih ediyoruz? Bunun cevabı “duygusal pazarlama” yani “neuro-marketing” kavramında gizli.

ABD’de yürütülen bir deneyde, gözleri bağlı deneklere önce marka ismi verilmeden Coca Cola ve Pepsi tattırılmış. Bu esnada beyin MR’ları çekilen denekler, iki ürüne de hemen hemen aynı beyinsel tepkiyi vermiş. Daha sonra ise hangi markayı daha çok “sevdikleri” sorularak, bu defa sadece o marka ürün tattırılmış. MR sonuçlarına göre, denekler sevdikleri markayı içerken, hangisi olduğunu bilmedikleri tadıma göre daha çok beyinsel aktivite sergilemiş. Yani beyinin sadece tat almanın da dahil olduğu duyulardan sorumlu bölgesinin dışında, kültürel bilgilerden (anılardan, öğrenilmiş bilgilerden, deneyimlerden vs.) sorumlu bölgesi de uyarılmış. (Merak edenlere not; denekler daha çok Coca Cola’yı seviyormuş.)

Bilim insanları, bu konuda çeşitli araştırmalar yürütüyor. Örneğin son keşiflerden biri, rastgele otomobil fotoğrafları izletilirken beyin dalgaları kaydedilen deneklerin, spor otomobil görünce beyinlerinin “ödüllendirilme” bölgesinde hareketlilik yaşadıkları… Yani spor otomobil kavramı, tüketicilerin beyninde bir başarının sonucu ile ilişkilendirilmiş. Gerçekten de düşünün, ne zaman spor otomobil sahibi olunur? Ya çok başarılı olup, para kazanınca, ya mirasa konunca, ya piyangodan para çıkınca… Şimdi otomobil üreticileri, reklam kampanyalarını bu algı üzerine kurmaya başladılar.

Uzmanlar, neuro-marketing deneylerinin hemen hemen %100 doğrulukta sonuçlar verdiğini ve böylece zihin kodları çözülen tüketicilerin, belli bir markayı satın almak üzere programlanabileceğini iddia ediyor. Gerçekten de, sahip olamasak bile kimi marka ya da ürünlere duyduğumuz “love mark” hissi, bu duygusal pazarlama stratejilerinin bir sonucu…

nöro2

Bugün Ford gibi omotobil devlerinden, Google ve Microsoft gibi bilişim liderlerine, Burger King ve Mc Donald’s gibi hızlı tüketim markalarına kadar bir çok firma, duygusal pazarlama üzerine stratejiler geliştiriyor, deneyler yapıyor.

Duygusal pazarlamanın bir ilginç yönü ise, katı bir tıp disiplini olan nöroloji ile, reklamcılığın renkli dünyasını bir araya getirmesi.

Teknoloji ve Trend Bülteni (8)

Tarih: 11 Ekim 201513 Ekim 2015 Yazar: Ali Gökhan

Twitter’ın “fav” özelliğini hepimiz biliyoruz ve kullanıyoruz. Geçtiğimiz hafta gelen bir güncellemeyle artık Whatsapp’ta da mesajları yıldızlayarak işaretlemek mümkün. Böylece bir sohbet içerisinde geçen önemli bir bilgiyi ya da sonradan kolayca bulmak isteyeceğiniz bir mesajı favorilerinize ekleyebilirsiniz.
Peki Whatsapp’ın başka bilmediğiniz özellikleri var mı?
Her gün İstanbul trafiğinde saatlerinizi geçirenlerdenseniz, yeni özellikleriyle TRAFI isimli uygulamayı bir deneyin. Özellikle toplu taşıma desteği muazzam olmuş.
“Toplu taşıma değil, bana park yeri lazım” derseniz ise, online park yeri veritabanında bir şansınızı deneyin.
Evden çıkmadan dünyayı gezenlerdenseniz, onun da kolayı var. Google Street View servisinin mobil uygulamaları sonunda çıktı.
İşletim sistemi konusunda dünyanın tartışmasız lideri olan ama ne hikmetse donanım alanında da, mobil alanda da yüzü bir türlü gülmeyen Microsoft, şimdi tüm gücüyle oyun sektörüne yükleniyor. Dünyanın en popüler fizik motorunu satın alan Microsoft, kendi oyunlarını geliştirecek.
Popüler çizgi dizilerdeki hayatların hastasıyız. Peki gerçek dünyada yaşasalardı, yılda ne kadar para harcamaları (ve kazanmaları) gerekecekti. Üşenmeyip araştırmışlar :

Önde gelen online kitap mağazası olmanın yanı sıra, ürettikleri Calibro isimli e-kitap okuyucuyla sektörün en büyük (ve tek) markası olmanın tüm avantajlarını kullanan Babil.com, “ödünç e-kitap” sistemine hazırlanıyor.
E-kitap demişken; Eylül 2015’te ülkemizde en çok satılan e-kitaplar bunlar olmuş. Basılı kitaplardaki en çok satılan listesiyle karşılaştırınca insanın aklına çok şey geliyor.
Sosyal medya üzerinden canlı yayın uygulaması Periscope, bu alanda “sınırsız” özgürlüklerin kapısını da açıyor; örneğin ücretli platformlarda yayınlanan maçların herkese bedava izletilebilmesi gibi… Yayıncı kuruluşlar da bunu farkedip peşine düşmekten geri kalmamışlar elbet.
Instagram rekora doymuyor.
Instagram çıktı, analog fotoğrafçılık tarihe karıştı. Hispter camiası Lomography ile buunu yaşatırken, şipşak fotoğraf denince akla gelen ilk marka olan Polaroid, yeni Snap modelini tanıttı. Şık tasarımı ve teknolojiye ayak uydurmuş özelliklerinin yanı sıra, analog fotoğraflara Instagramvari efektler verebilen filtreleri çok hoş.
FLIFF isimli yeni dijital imaj formatı, rakibi PNG’ye göre hem daha az dosya boyutu kaplıyor, hem daha yüksek çözünürlük sunuyor hem de bir çok grafik düzenleme programıyla uyumlu çalışıyor.
İnternette arama gelecekte nasıl yapılacak? Elbette ilk akla gelen, harflerle yazarak değil, sesle konuşarak arama yapacağımız (ki zaten yapabiliyoruz.) Devamını Google anlatmış.
Akıllı telefonunuzun ıslanıp, düşüp, içine kum kaçıp, kısacası türlü fiziki sebeplerle kullanılmaz hale gelmesini yaşadıysanız, acısını biliyorsunuzdur. Tüm bu dış etkilere dayanıklı, “tank gibi” bir akıllı telefonunuz olsun ama aynı zamanda ince ve zarif görünsün ister miydiniz?
FIFA 2016’nın demosunu oynadınıysanız, bazı yenilikleri oradan bile farketmişsinizdir. Neler mi değişmiş?
Uzayda kaybolan GoPro bir gün dünyaya geri dönerse içinden neler çıkar?

Teknoloji ve Trend Bülteni (7)

Tarih: 15 Eylül 201517 Eylül 2015 Yazar: Ali Gökhan

Geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmesiz şüphesiz ki Apple lansmanıydı. Ben de lansmanı canlı takip edenlerden biriydim. İşte oradan derlediğim bazı notlar :
Steve Jobs’un kemiklerini sızlatan bir yenilik, ilk iPad’den sonraki en devrimsel Apple tableti olan iPad Pro geceye damgasını vurdu diyebilirim. 12,9 inç ekranı gerçekten çok büyük ve tam 5.6 milyon piksel çözünürlüğünde. Bir çok akıllı telefonda bile bulunmayan 8 MP kamerası ve A9X işlemcisi var. Neredeyse bir masaüstü bilgisayar kadar hızlı, 10 saat pil ömrü ve 4 GB RAM’i ile zaten masaüstü bilgisayarların yerini almak için yaratılmış gibi. Ek özellik olarak gelen klavyesi ve stylus kalemi teknoloji dünyasında büyük şaşkınlık yarattı. (Çünkü Steve Jobs ilk iPhone’u tanıtırken stylus kalemlerle açıkça dalga geçmişti.) 799 dolardan başlayacak olan iPad Pro Kasım’da Amerika’da piyasaya çıkacak.
Lansmanda paylaşılan bir bilgiye göre iPhone 6, bugüne kadar en çok satan iPhone modeli olmuş. Açıkçası benim için ilginç bir bilgiydi çünkü iPhone 6’nın ilk tanıtıldığı gün dün gibi aklımda ve bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmemiştim.
Gelelim iPhone 6S’e. Yeni renk seçenekleri ile tanıtılan iPhone 6S ve 6S Plus 3D Touch isimli yeni bir dokunmatik ekran teknolojisiyle geliyor. Yani ekrana parmağımızla sert ya da yavaş bastırmamıza göre uygulamalar ve menüler bize tepki verecek. Ayrıca bana göre bu özellik bir Apple klasiği olan fiziki Home tuşuna veda anlamına da geliyor. Bir sonraki iPhone modelinde fiziki tuş yerine daha büyük ve tam çerçeve ekran görebiliriz.
iPhone 6S serisi A9 işlemciye ve 12 MP kameraya sahip. 4K video çekebilecek. Ön kamera ise selfie çılgınlığına uygun olarak 5 MP’e yükseltilmiş ve selfie çekerken ekran tamamen beyaz yanarak flaş görevi görüyor. Çok ince bir detay. Ayrıca iPhone 6S iOS 9 ile gelecek.
Lansmandaki bir başka ürün ise yenilenen Apple TV idi. Artık AppStore uygulama desteğine de sahip olan Apple TV, Siri eklenmiş yeni kumandası ile harekete duyarlı oyun oynatabilecek (Nintendo Wii gibi) ve multiplayer oyunları destekleyecek.
Dikkatimi çeken bir detay, lansmanda sahneye çıkan herkesin kolunda Apple Watch olmasıydı. Bu arada Apple Watch için yeni kayış ve renk modelleri de gecede tanıtıldı.
Apple’ın kişisel asistanı Siri, Türkçe konuşmaya ve anlamaya başladıktan sonra ülkemizde çok popüler, özellikle de ergenlerin eğlencesi oldu. Siri şimdi yeni bir özelliğe kavuşuyor; artık herhangi bir tuşa basmaya gerek kalmadan, sesimizi tanıyarak çalışacak. Bu arada gizlilik takıntısı olanlar için ufak bir hatırlatma, Siri’yle yaptığınız her konuşmanın Apple merkezinde saklandığını unutmayın.
Her gün kendi starlarını yaratan sosyal medyada başarılı olmak için bazı denenmiş yöntemler ve istatistik bilgilerden faydalananların sayısı az değil. Elbette hiç biri garanti değil, zira sosyal medyada şans faktörü de önemli. Ama yine de bilmenizde fayda var : Twitter için pazar, Facebook için cuma en verimli saatler, videolara göre yazılı içerikler hala daha çok ilgi görüyor ve fotoğraflı paylaşımlar daha çok etkileşim alıyor. Daha fazlasını öğrenmek için şu infografiğe göz atabilirsiniz
Bu infografikten öğrendiğim ilginç bir detay var, sosyal medya platformları kimi meraklı (ve egosantrik) kişilerce arama motoru gibi de kullanılıyor. Birileri hakkınızda ne yazmış ya da sınıftaki güzel kız kimmiş? Facebook’ta her gün 1,5 milyar, Twitter da tam 19 milyar, YouTube’da ise 3,9 milyar arama yapılıyor. Eğer bu platformlar site içi aramayı daha da etkinleştirse (örneğin Facebook arama sonuçlarına gönderi ve yorumları da dahil etse) Google’ı tahtından etmeleri işten bile değil.
Facebook demişken, site düne kadar sadece ünlülere sunduğu canlı yayın yapma özelliğini gazetecilere de açtı. “Yurttaş Gazeteciliği” denilen kavram, ülkemiz başta olmak üzere bir çok ülkede geleneksel medya organlarının sıcak toplumsal gelişmeleri aktarmakta yetersiz (ve isteksiz) kalmasından doğmuştu. Facebook’ta canlı yayın yapabilmek için gazetecilerin kimliklerini siteye doğrulatması gerekiyor.
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’nın çok popüler bir televizyon kanalı var. Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan anlık olarak dünyamızı göstermenin yanında, uzay istasyonlarının içinden canlı bağlantılar da yapan kanalın başlıca müdavimleri ise UFO avcıları. NASA 1 Kasım’dan itibaren bu yayınları 4K çözünürlüğüne taşıyacağını duyurdu.
Üzerinizde dünyanın en çok izlenen porno sitesinin logoları olan bir t-shirt ile sokakta gezebilir misiniz? Türkiye’de bunu yapmanın cesaretten de fazlasını istediğini düşünüyorum. Yine de ilginizi çekerse Pronhub lisanslı ürünler satan bir dükkan açmış.
Foursquare ve Swarm’ın tepe yöneticilerinden Swen Garaham önümüzdeki günlerde Kristal Elma Festivali için ülkemizde olacak. Gelmeden önce Campaing Tr dergisine konuşmuş ve Türkiyelilerin check-in’le imtihanını tek cümleyle özetlemiş : “Türkler evde check-in yapıyor.”
YouTube’daki popüler kanalalrdan “Teknolojiden Anlamayan Adam” ülkemizde akıllı telefon fiyatlarının ne kadar uçuk olduğunu bizzat yerinde inceleyerek ispatlamış. Biliyorduk ama bir kez daha kafamıza kakılması canımızı yaktı.
Akıllı telefonunuzun hafızası ne kadar büyük olursa olsun size yetmiyorsa, sonsuz depolama alanı vaat eden Robin ile tanışın. İşin sırrı elbette bulut teknolojisinde. Bir Kickstarter projesi olan Robin, 5,2 inç ekran, 13 MP kamera gibi özelliklerle donatılmış ve sahibine sunduğu sınırsız bulut depolama alanı sayesinde hafıza sorunu yok. Geliştiricileri sürekli internete bağlı olmak zorunda olmasının yaratacağı ısınma, pilin çabuk bitmesi ve bağlantı ücreti gibi dezavantajları hakkında ise şimdilik pek yorum yapmıyor.
Dünyanı bir kedinin gözünden gezmek nasıl bir duygu olmalı?
Moleskine’in birbirinden güzel defterlerinin bir arzu nesnesi olması için ikonik ya da kolleksiyon baskısı olmasına gerek yok, sade hali bile yeterince güzel. Ancak bununla yetinmeyen firma, Coca Cola’nın meşhur şişesinin hayatlara girmesinin 100. yılı nedeniyle özel bir seri yayınlamış.
Son gelişme de oyunseverler için. FIFA 2016’nın demosu yayınlandı. Ben en çok kadın futbol takımlarıyla maç yapmayı deneyimlemek için sabırsızlanıyorum.