Taşınabilir’den Giyilebilir’e

Apple Watch’un Türkiye’de satılmaya başlanması ile “giyilebilir teknoloji” kavramı, günlük hayatımızda daha çok yer bulacak. Zira Apple’ın bu konudaki pazar ve ufuk açıcı rolü malum; mp3 oynatıcı sektöründe de bunu gördük, tablette de, akıllı telefonda da…

Oysa giyilebilir teknoloji akıllı saatten, akıllı saatler de Apple Watch’ten ibaret değil malumunuz. Bir kitle fonlaması devrimi yaparak milyonlarca insana cesaret ve örnek olan Pebble, yabana atılmayacak özellikleri ve şık görünüşü ile tanıştığımız ilk “giyilebilir teknoloji” ürünlerinden biriydi. Arkasından gelen Samsung ve Sony’nin akıllı saatleri ise, görünüş itibariyle minyatür birer akıllı telefondan farklı olmasalar da yakın geleceğin bize neler getireceğinin başarılı birer habercisiydiler.

Ne yazık ki akıllı saat üreticileri teknolojiye ağırlık vermişken, estetik ve görünümü boşlamış durumdalar. Bir kaç bağımsız girişim dışında (Halvetica bunlardan biri…) akıllı saatlerin dış görünümleri berbat. Oysa bir kol saati, işlevi ister sadece zamanı göstermek olsun, isterse yüz çeşit hüner sergilesin, her şeyden önce bir takıdır ve aynı kolye gibi, küpe gibi, kıyafetimizi tamamlayıcı, gözü okşayıcı bir misyonu vardır.

Bu durumu düzeltmek için Apple Watch’in altın edisyonuna 34 bin lira verir miydiniz? Hele ki normal Apple Watch modelleriyle aynı fiyata bile (ortalama 2 bin TL) ondan onlarca kat şık “akılsız” kol saatleri varken?

Akıllı bileklikler de saatlerin bir başka versiyonu. Göze hitap edenine henüz rastlamadım. Üstelik bizzat test ettiğim bir kaç model (örneğin Sony’nin SmartBand’ı) elektronik bir kelepçe taşıyormuşum hissi uyandırdı.

Giyilebilir teknoloji tanımının hakkını veren ürün grubu ise şüphesiz akıllı gözlüklerdi. Ne yazık ki binbir umutla beklenen ve devrimsel bir icat olacağına kesin gözüyle bakılan Google’ın akıllı gözlüğü Google Glass hiçbirimizin hayatına “dokunmadan” tarih oldu. Her ne kadar Google’ın bu ürünü geliştirerek yeniden piyasaya süreceğine dair haberler okusak da bu tecrübe hepimize şu gerçeği tekrar hatırlattı : Günümüzde bir gadget’in kullanışlı olmasını ya da tercih edilmesini sağlayan şeylerin başında uygulama desteği yani kullanım çeşitliliği ve opsiyonu geliyor. Bunu Blackberry ve Nokia akıllı telefonlarda görmüştük, bir kez daha anladık.

Giyilebilir teknoloji ürünlerinden bahsederken dikkat ederseniz aslında “takılabilir” şeyleri saydık, oysa kelimenin tam anlamıyla “giyilebilir” teknolojiler de uzağımızda değil. Attığımız adımları ve katettiğimiz mesafeyi ölçen akıllı ayakkabılar, özellikle sporcular için geliştirilen ve vücuttaki her türlü sağlık verisini ölçen ve kaydeden, gerekirse sahibini uyarak akıllı montlar, askeri amaçlı kullanılan akıllı miğfer, yelek ve botlar…

Sizi bilmem ama ben “giyilebilir teknoloji” diyince hala Geleceğe Dönüş’teki ayakkabıları bekliyorum…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>